ÜNİTE- 2
I- MİLLİ GÜVENLİK KONSEYİ REJİMİ
12 Eylül 1980 ihtilaliyle TBMM’ye ait olan görev ve yetkiler Milli Güvenlik Konseyi’ne geçmiştir. Milli Güvenlik Konseyi kurucu bir iktidardır. Anayasada TBMM’ne ait olduğu belirtilen görev ve yetkiler MGK’ne ve Cumhurbaşkanı’na ait olan görev ve yetkiler MGK başkanına aittir hükmü getirilmiştir. MGK’nce kabul edilerek yayımlanan bildiri veya kanunların anayasaya aykırılığı iddiası ileri sürülemez. Anayasayı hazırlamak için MGK ve Danışma Meclisinden oluşan kurucu meclis kurulmuştur. Kurucu meclisin görevleri şunlardır :
- Yeni anayasayı hazırlamak
- Siyasi Partiler Kanununu hazırlamak
- Seçim Kanununu hazırlamak
- TBMM göreve başlayıncaya kadar yasama görevlerini yerine getirmek
Danışma meclisi MGK tarafından doğrudan veya dolaylı olarak seçilen 160 üyeden seçilir. Danışma meclisine seçilebilmek için herhangi bir siyasal partinin üyesi olmamak şarttır. Danışma meclisi kanunları ve anayasayı hazırlar; MGK hazırlanan metni aynen veya değiştirerek kabul eder.
II- 1961 VE 1982 ANAYASALARININ YAPIM SÜREÇLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
A) BENZERLİKLER
Ø Her iki anayasa da askeri müdahaleler sonucu oluşmuştur.
Ø Her iki anayasa da bir kanadı asker diğer kanadı sivillerden oluşan kurucu meclisler tarafından hazırlanmıştır.
Ø Kurucu meclislerin sivil kanadı seçimle oluşmamıştır.
Ø Anayasa halk oyuna sunularak kesinleşmiştir.
Ø Sivil kanadın bakanlar kurulunun kurulması ve değiştirilmesine ilişkin yetkileri yoktu.
B) FARKLAR
Ø 1961 Anayasasının Temsilciler Meclisi daha temsili nitelik taşır. Danışma Meclisi üyelerinin tümü MGK tarafından atanmış olmasına karşın; Temsilciler meclisinin üçte biri dolaylı seçimle üyelik almış, bir kısmı ise koaptasyon (çeşitli meslek kuruluşlarının kendi temsilcilerini belirleme) yoluyla oluşmuştur. Danışma Meclisi tümüyle partisiz bir meclistir. Temsilciler meclisinde ise Demokrat Parti dışındaki partiler etkili olmuştur. Bu farklılıklar Danışma Meclisinin Temsilciler Meclisine oranla, sosyal kompozisyon bakımından çok daha fazla bürokrasi ağırlıklı bir kuruluş olması sonucunu doğurmuştur.
Ø Temsilciler Meclisi Danışma Meclisine oranla daha geniş yetkili bir kuruluştur. Danışma meclisi bir danışma, “ön çalışma” organıdır.
Ø 1961 sisteminde halkoyuna sunulan anayasa tasarısının kabul edilmemesi halinde ne yapılacağı açıkça belirtilmiştir. 1982 sisteminde ise bu durumda ne yapılacağı belli değildir.
Ø 1961 halkoylamasında siyasi partiler kamuoyu oluşturmakta aktif bir rol oynadıkları halde 1982 halkoylamasında böyle bir rolleri olmamıştır.
Ø 1961 halkoylamasının aksine 1982 halkoylamasında Anayasanın kabulü Cumhurbaşkanının seçimiyle birleştirilmiştir.
1982 Anayasası 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunulmuş % 91.3 evet oyuyla kabul edilmiştir. 6 Aralık 1983’de yeni seçilen meclisin göreve başlamasıyla MGK ve Danışma meclisinin görevi sona ermiştir.
III- 1982 ANAYASASININ ÖZELLİKLERİ
A) 1982 Anayasası 1961 Anayasasına Oranla Daha Kazuistik Bir Yöntemle Hazırlanmıştır.
Kazuistik yöntem aşırı düzenleyici bir yöntemdir. Bu yöntemde Anayasa daha çok madde ve ek madde, ayrıntılı ve uzun madde metinlerinden oluşmaktadır. 1961 Anayasası 157 madde ve 11 geçici maddeden oluşmasına karşılık 1982 Anayasası 177 madde ve 16 geçici maddeden oluşmaktadır. Kazuistik yöntemin sakıncası anayasanın sosyal gelişmelerin gerisinde kalması tehlikesiyle karşılaşılmasıdır. Aşırı düzenleyici anayasa istikrarsız bir siyasal ortama yol açabilir. Çerçeve anayasa, genel ilkeleri düzenleyen ve bunların uygulanma biçimlerini kanunlara bırakan anayasadır.
B) 1982 Anayasası 1961 Anayasasından Daha Katı Niteliktedir.
Katı Anayasa, değiştirilmesi normal kanunlardan daha güç şartlara bağlanmış olan anayasadır.
Ø 1982 Anayasasında değiştirilemeyecek hükümlerin kapsamı genişletilmiştir.
Ø Anayasa değişikliği sürecine onay safhası eklenmiştir. Cumhurbaşkanı, onaylamadığı Anayasa değişikliğini halk oyuna sunma yetkisine sahip kılınmıştır.
Ø Geçici 9. maddeye göre ilk genel seçimler sonucu toplanacak TBMM divanı kurulduktan sonra 6 yıllık süre için yapılacak anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı TBMM’ye gönderebilir. Bu taktirde TBMM’nin gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu aynen kabul edip cumhurbaşkanına gönderebilmesi üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkündür.
Ø MGK döneminde çıkarılan kanunların anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceği kabul edilmiştir. Fakat bu hüküm 2001 Anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır.
C) 1982 Anayasası Bir Geçiş Dönemi Öngörmüştür.
Ø Halkoylaması tarihindeki MGK başkanı Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, 7 yıllık dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
Ø TBMM toplanıp göreve başladıktan sonra MGK, 6 yıllık süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür.
Ø Altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanının anayasa değişiklikleri üzerindeki denetim yetkisi daha geniş tutulmuştur.
Ø 12 Eylül öncesi siyasi partilerin bazı yöneticileri ve parlamenterleri hakkında 5 ve 10 yıllık olmak üzere iki çeşit siyasi faaliyet yasağı getirilmiş, ancak bunlar 6 Eylül 1987 tarihli halkoylamasıyla kaldırılmıştır.
D) 1982 Anayasası Otorite-Hürriyet Dengesinde Otoritenin Ağırlığını Arttırmıştır.
E) 1982 Anayasası Devlet Yapısı İçinde Yürütme Organını Özellikle Cumhurbaşkanlığını Güçlendirmiştir.
F) 1982 Anayasası Siyasi Karar Alma Mekanizmalarındaki Tıkanıklıkları Giderici Hükümler Getirmiştir.
Ø Cumhurbaşkanına TBMM seçimlerini yenileme yetkisi verilmiştir.
Ø Cumhurbaşkanının seçiminde tıkanıklık olması durumunda meclis seçimlerinin yenileneceği hükmü getirilmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanı seçiminde ilk iki oylamada 2/3’lük çoğunluk sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir. Bu oylamada salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da salt çoğunluk sağlanamazsa meclis seçimleri yenilenir. 1961 Anayasasında ise Cumhurbaşkanı seçimi için ilk iki oylamada 2/3 çoğunluk aranmakta, bu çoğunluk sağlanamazsa ondan sonraki bütün oylamalarda salt çoğunluk gerekmekteydi.
Ø Meclis Başkanlığı seçimi kolaylaştırılmıştır. 1961 Anayasasındaki salt çoğunluk sisteminden vazgeçilmiş, ilk iki oylamada 2/3, üçüncü oylamada salt çoğunluk yine çoğunluk sağlanamazsa üçüncü oylamada en çok oy almış iki aday arasında dördüncü oylama yapılır ve an fazla oy alan üye seçilmiş olur.
Ø Anayasa mahkemesine yasama organı tarafından üye seçilmesi usulüne son verilmiştir.
Ø 1961 anayasasında Meclisin toplantı yeter sayısı salt çoğunluk, karar yeter sayısı ise toplantıya katılanların salt çoğunluğu idi. 1982 Anayasasına göre meclis üye tam sayısının üçe biri ile toplanır ve salt çoğunluk ile karar verir. Ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamz.
Ø Siyasi parti gruplarının kurulması zorlaştırılmıştır. 1961 Anayasasına göre siyasal parti grupları en az 10 üyeden oluşabileceği halde 1982 Anayasasına göre en az 20 üyeden oluşur.
Ø İki meclis sisteminden vazgeçilmiş ve Cumhuriyet Senatosu kaldırılmıştır.
Ø Parlamenter sisteme işlerlik kazandırıcı, tıkanmaları önleyici kurallara “rasyonelleştirilmiş parlamentarizm” denir.1982 Anayasası da bu yönde eğilim göstermiştir.
G) 1982 Anayasası Daha Az Katılmacı Bir Demokrasi Modelini Benimsemiştir. Katılmacı demokrasi; halkın siyasete oy verme dışında da aktif ve sürekli şekilde katılması anlamına gelir.
Saf Milli İrade: Halk tarafından seçilen yasama organının ve onun içinden çıkan hükümetin, genel oyla seçilmeyen bazı kurum ve kuruluşlarca sınırlandırılamamasıdır.
Depolitizasyon: Halkın bazı yöntemler kullanılıp siyasetten uzaklaştırılmasıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder