Ünite 6 – Yönetim Kavramı
Yönetimin Tanımı
Yönetim
tarihi sürecinde sırası ile aileler, kabileler, savaşçı birimler yada ordu ve
devletler yönetimin konusu olmuştur.
Sosyologlara
göre yönetim: Bir sınıf ve
statü sistemidir; çünkü yönetim örgüte bilgilerini getiren seçkin kişilerden
oluşmaktadır.
Siyaset
bilimcilerine göre yönetim: Devlet yönetimi veya iktidarın örgütlenmesi anlamındadır. Yönetim bazen
emir verme, hükmetme ve otorite ilişkilerini kapsarken; bazen otoriteyi ele
geçirme olarak tanımlanır.
İktisatçılara
göre yönetim: Doğa
(tabiat), emek ve sermaye ile birlikte üretim faktörlerini oluşturur.
Sanayileşen ülkede, sermayenin ve emeğin yanında yönetime duyulan ihtiyaç
artar. İşletmenin yönetimi genellikle işletmenin verimliliğini ve kârlılığını
tayin eder.
Yönetim ve
organizasyon düşünürlerine göre yönetim: Başkaları aracılığıyla amaçlara ulaşmak ve iş görmek
olarak tanımlanır.
Yönetim: Örgütün amaçlarına ulaşabilmesi için
insan ve fiziksel kaynakları en etkin ve düzenli biçimde sağlayan,
yerleştirilmesini ve kullanımını koordine eden onu çevresi ile dinamik bir
dengede tutabilen süreçtir.
Tanımlara
göre yönetim 3 noktada odaklaşır;
- Ortak amacın olması
- İnsan grubunun olması
- Ortak amacın gerçekleştirilmesi
için insanların işbirliğinde bulunmaları
Genel
anlamda yönetim: Belirli bir
işbirliği ve ilişki sistemi içinde biraraya gelen insanların, ortak amaçlarını
gerçekleştirmek üzere yapacağı faaliyetlerin düzenlenmesi sürecidir.
Sanayi
devriminden sonra işletmeler toplumun en önemli kurumları oldu. İşletme
yönetimi, işletmeleri inceler, işletmelerin iyi çalışabilmeleri, başarılı mal
ve hizmet üretebilmeleri için ne şekilde örgütlenip, hareket etmeleri
gerektiğini araştırır.
Yönetim bir
grup faaliyeti ve sosyal bir olgudur. Her türlü grup ve örgüt içinde
geçerlidir. Yönetim en küçükten (aile), en büyüğe (devlet) kadar bütün
örgütlerin işlevidir.
Yönetim Tipleri
a) Ailesel
yönetim: İşletme
yönetiminde, sahipliğin, temel politik karar organlarının ve hiyerarşik yapının
önemli bir kısmının belli bir ailenin üyelerinden oluşması halinde ailesel
yönetim söz konusudur. En önemli özelliği üst yönetim kademelerinin belirli
aile bireylerine veya akrabalara açık olmasıdır. Ekonomik gelişme sürecine yeni
giren toplumlarda yaygındır, özellikle küçük sanayi, perakendecilik,
toptancılık örnek sektörlerdir.
b) Siyasal
yönetim: İşletme
sahipliğinin, temel politik karar organlarının ve önemli yönetim kademelerinin
belirli siyasal eğilim ve ilişkilere sahip kişiler tarafından doldurulması
durumunda söz edilir.
c)
Profesyonel yönetim: Temel
politik karar organlarında ve hiyerarşik yapıdaki diğer bütün kademelerde
belirli bir aileye veya siyasal eğilime bağlılıktan çok uzmanlık ve yetenek
esasına göre seçilen kişiler tarafından doldurulmasına denir. Bu yönetimde
yönetim işi meslektir.
Yönetim Paneli
Tepe
Yönetim
|
İşletme
Sahipleri
Yönetim Kurulu Genel Müdür Genel Müdür Yardımcıları |
Orta
Yönetim
|
Bölüm-Departman
Müdürleri
Bölüm Müdür Yardımcıları |
İlk
Basamak Yönetim
|
Kısım
Şefleri
Ustabaşılar Gözetimciler |
a) Tepe
yönetim: İşletme
sahipleri, yönetim kurulu, genel md. ve yardımcılarından oluşur. Tepe
yöneticiler işletmenin bütününden ve genel yönetimden sorumludurlar, işletmenin
genel politika ve stratejilerini belirler, dış çevre ile etkileşimi
yönlendirir.
b) Orta
yönetim: Bölüm
müdürleri ve yardımcılarıdır. Tepe ve alt yönetim arasında köprüdür. Genel
politikaların uygulanmasına hizmet edecek alt politikaların belirlenmesi ve
kararların alınmasıdır.
c) İlk
basamak yönetim: Üretim
işini fiilen gerçekleştiren ve işlerin yapılışını denetleyen, usta başı, şef,
gözetimci gibi kişilerin oluşturduğu yönetim basamağıdır. Üretimin aksamadan
verimli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlamak temel sorumluluğudur,
işletmelerde yöneticiler, bulunduğu basamağa ve görevine uygun nitelikler
taşımalıdır. Başarılı yönetici, sorumlu olduğu görevin gerektirdiği
birikim,deneyim, yetenek ve diğer niteliklere sahip olan yöneticidir.
Yöneticinin Rolleri
Yönetici,
sorumlu olduğu faaliyetlerin gereği olarak bu ilişkileri kurmak ve birden fazla
rol üstlenmek zorundadır.
Minizberg
yöneticilerin 3 grup davranış içinde olduğunu ve 3 çeşit rol oynadığını
belirtmektedir.
1. Bireylerarası Roller
Rollerden
üçü yöneticilere örgütü düzenli ve rasyonel biçimde yürütmelerinde yardımcı
olur.
a) Sözde
mevki sahibi: Bir
numaralı adam işlevidir. Kendi biriminin başı olarak yönetici zaman zaman
birtakım törensel görevleri, ziyaretçileri kabul etme, çalışanların nişan ve
nikah törenlerine katılma, bir müşteriyi yemeğe götürme gibi rolleri yerine
getirir.
b) Liderlik
rolü:
İşgörenlerin işe alınması, eğitilmesi, yerleştirilmesi ve teşvik edilmesi
rolleridir. Yetki ile yapılamayacak işler liderlik yetenekleri ile
sağlanabilir.
c)
Birleştirici rolü: Yönetici
ast ve üstlerinden başka satıcılar ve müşteriler gibi çeşitli çıkar gruplarıyla
ilişki içerisindedir. Bu rolle yönetici örgütün bütünüyle birimi arasında
bağlayıcı bir rolü yerine getirir.
2. Bilgi Sağlama Rolleri:
Çeşitli
kaynaklardan bilgi toplayıp, bu bilginin gerekli yerlere iletilmesi yönetim
görevinin belki de en önemli yerini oluşturur.
Yönetici
doğru, hızlı ve tutarlı kararlar alabilmek için yeterli ve doğru bilgiye
ihtiyaç duyar.
a)
Monitörlük; Yöneticiler
sürekli bir biçimde yararlanılabilecek olan, bilgilerin nereden
sağlanabileceğini araştırırlar.
b) Dağıtıcılık;
Yöneticililer
başka şekilde elde etmeleri mümkün olmayan çok önemli bilgileri astlara ve
başka birimlere dağıtma işlevini yerine getirir.
c)
Konuşmacı; İşletme
temsilcisi durumundaki yönetici, toplamış olduğu bilgilerin bir kısmını birimin
ve hatta örgütün dışındaki bireylere iletir.
3. Karar Almaya İlişkin Roller:
Yönetsel
kararların temel girdilerini yöneticinin çeşitli kaynaklardan topladığı
bilgiler oluşturur.
a) Girişimci
rolü; Yönetici
şirketi geliştirme, genişletme ve benzeri işlevleri yerine getirmeye çalışır.
b)
Uyuşmazlıkları çözümleyici rolü; Yönetici görevler, iflas etmiş müşteriler,
işgörenlerle şirket ve şirketle diğer örgütler arasındaki sözleşmelerin ihlali
gibi durumlara tepkisini koyar ve cevap vermeye çalışır.
c) Kaynak
dağıtıcı rolü;
Sorumluluğundaki her bir organizasyon biriminin hangi kaynakları elde
edeceğinin karar vermek ve bu konuda denge kurmak zorundadır.
d)
Müzakerecilik rolü; İşletme
yöneticisi herhangi bir işi danışma firması yada astları ve üstleriyle tartışıp
çözümleyebilir.
Yönetsel Yetenekler
a) Teknik
yetenek: Yöneticinin
doğrudan yönetmekle sorumlu bulunduğu olan hakkında gerekli bilgiye sahip
olmasıdır. Yöneticilerin etkinliğini yükselten faktörlerden biri, yaptığı işe
ilişkin teknik bilgi düzeyidir. Teknikleri, yöntemleri, donatımları ve
süreçleri kullanma ve anlama yeteneğidir.
b) Beşeri
ilişkiler yeteneği: İnsanları
içten gelen bir istekle çalışmaya ikna edebilme, grup olarak amaçların
gerçekleştirilmesinde işbirliği yapmalarını sağlayabilme yeteneğidir. Çalışma
hayatında bireylerle ilişki kurma yeteneğini ifade eder.
c) Kavramsal
yetenek: İşletmenin
bütününe yönelik politika ve stratejiler geliştirmeyi ifade eder. Gerekli
bilgileri bir araya toplamak sureti ile işletmenin bütünü için yeni planlar
hazırlama, politikalar saptama ve planlanmış yeni eylemlerin uzun dönemdeki
muhtemel sonuçlarını önceden tahmin edebilme yeteneğidir.
Yönetim Kavramının Gelişimi
Yönetim
kavramı insanların topluluklar halinde yaşamaya başlamasıyla birlikte ortaya
çıkmıştır. 18 yy. itibaren, sanayi devrimi ile birlikte üretimin şekil
değiştirmesi, teknolojik gelişmeler, üretim kapasitesinin artışı, yönetim
kavramının bilimsel olarak ele alınması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Bilimsel
yönetimin doğuşundan R. Owen, C. Babbage, H.V. Roor çalışmalarıyla yardımcı
olmuştur.
R. Owen: Fabrikada iş koşullarını
iyileştirdi, çalışma saatlerini azalttı, fabrika işçilerine yemek yardımı yapmıştır.
C. Babbage: “Yönetim Açısından Makineler ve
İmalatçıların Ekonomisi” adlı eseri önemlidir. Bilim adamı, matematik prof. ve
mekanik hesap makineleri ile tanınmıştır.
1. Klasik Yönetim Teorisi
Klasik
düşünce varsayımları; önceden belirlenmiş ilke ve kurallara göre insanların ve
organizasyonun tıpkı bir makine gibi çalışması üzerine kurulmuştur. “Bilimsel
Yönetim”, ” Yönetim Teorisi” ve ” Bürokrasi Modeli” olmak üzere üç grupta
incelenebilir. Bu üç yaklaşımda etkinlik ve verimliliğin arttırılması için
hangi ilkelere uyulması gerektiğini araştırmıştır.
a) Bilimsel
Yönetim: Taylor
bilimsel yönetim teorisinin öncüsüdür. Zaman etüdü çalışmalarıyla bir işçinin
en iyi işi en kısa zamanda nasıl yapabileceğini belirlemiştir. Bilimsel
yönetim, üretim artışını amaçlamıştır.
b) Yönetim
Teorisi: Bu teorinin
öncüsü Fayol dur. Fayol yönetimi, ” ileriyi görmek, örgütlenmek, kumanda etmek,
koordinasyon sağlamak ve kontrol etmek” şeklinde tanımlamıştır. Fayol, yönetime
ilişkin 14 ilkeyi ortaya koymuştur.
c) Bürokrasi
Modeli: Max
VVeber’in önerdiği yapısal ilkeleri içeren bürokrasi modeli, düzen ve disiplini
ifade eder. VVeber, örgütsel yapılanmanın ve işleyişin belli hiyerarşik
kurallara uygun biçimde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
2. Neo-Klasik (Davranışsal) Yönetim Teorisi
Bu teorinin
en önemli özelliği, klasik teorinin gözardı ettiği “insan” unsurunu ele
almasıdır. Neo-klasik teorinin ana fikri, bir organizasyon yapısı içinde
çalışan insan unsurunu anlamak, onun yeteneklerinden yararlanmak, yapı ile insan
davranışları arasındaki ilişkileri incelemek, organizasyon içinde ortaya çıkan
sosyal karşılık, neo-klasik teori insan özellikleri yanında davranışlar,
motivasyon, kararlara katılma ve tatmin gibi kavramlar üzerinde durmuştur.
Neo-klasik
teori, belirli klasik kavramları değiştirip geliştirerek, klasik teori üzerine
oturur. Ancak Neo-klasik teori klasik teorinin aksine her insanın farklı olduğu
görüşünü savunur.
3. Modern Yönetim Teorisi(v.Bertalonff)
Bu yaklaşım
her türlü sisteme uygulanabilecek genel ilke ve prensipleri bulmayı ve
geliştirmeyi amaçlayan disiplinlerarası matematiksel bir çalışma alanıdır.
Modern yaklaşıma göre örgütler dış çevreyle de karşılıklı etkileşimde olan açık
sistemlerdir.
Yapısal
İlkeler
|
Süreç
İlkeleri
|
Sonuçlarla
İlgili İlkeler
|
İşbölümü
Yönetim birliği Merkezcilik Yetki ve sorumluluk Hiyerarşi ilkesi |
Kumanda
birliği
Disiplin Adil ve eşit muamele Maaş ve ücretler Genel çıkarların kişisel çıkarlara üstünlüğü |
Düzen
Personelin devamlılığı Insiyatif Birlik ve beraberlik |
Ünite 7 -Yönetim İşlevleri
Kuruluş
statüleri, sermaye birikimi ve niceliği, teknik özelliği ve çalışma alanları
birbirinden çok farklı olan işletmelerin birleştiği noktalar vardır. Her
işletme;
- Üretimi arttırmak
- Ürettiği ürünlerin kalitesini
yükseltmek
- Üretim maliyetlerini düşürmek
çabasındadır.
Ünite 8 -İnsan Kaynakları
Yönetimi
İnsan
Kaynakları Yönetimi: İşletmeye
ve bireyin kendisine yararlı olacak şekilde, yasal çerçeve içinde, etkin
yönetilmesini sağlayan işlev ve çalışmaların tümüdür, işletmede en üst basamakta
bulunan yöneticiden en alt basamaktaki vasıfsız işçiye kadar tüm çalışanları
kapsar.
Üreten insan
iki tür emek harcamaktadır ; el, kol, bacak hareketleri ile fiziksel emek,
algılama, yargılama, analiz ve sentez yapma gibi beyinsel faaliyetleri kapsayan
düşünsel emektir.
Üretilen mal
ve hizmetin, iktisadi bir değer taşıyabilmesi için, insan ihtiyaçlarına cevap
vermesi gerekir.
(AMAÇ)
işletmeler bu ihtiyaçları karşılamak için üretim yaparken, insan unsurundan
(Emek’ten) yararlanır.
(ARAÇ)
bunları gözönünde tutarsak insanı üretimin her amacı, hem de aracı olarak
nitelemek mümkündür.
İnsan Kaynakları Yönetimin Amaçları
- Çalışanların bilgi ve
becerilerini en iyi biçimde kullanmalarını sağlayarak, onların işletmeye
olan katkılarını en üst düzeye çıkarmak, çalışandan maksimum verim almak
- iş yaşamının kalitesini
yükselterek işletme çalışanlarının sağlıklı ve güvenli bir ortamda,
yaptıkları işten zevk almalarını sağlamak
İnsan Kaynakları Yönetiminin Önemi
Sermaye,
doğal kaynaklar ve teknoloji gibi diğer üretim faktörlerinden emeği ayrı tutmak
gerekir. Emek diğer faktörleri bir araya getiren düzenleyen işleten ve
geliştiren bir faktördür, işletmeler diğer üretim faktörlerinin mülkiyetini
satın alır. Oysa emeği ancak kiralar. Emek çevresi ile etkileşim içinde olan
üzülen, sevinen, rahatsızlanan, üreyen = sosyal bir varlıktır.
İnsan
kaynağına önem verilmesini günümüz işletmeleri rekabette üstün duruma geçmenin
yolu olarak görmüşlerdir, insanı çalıştırmak ayrı bir uzmanlık gerektirir.
İnsan Kaynakları Yönetiminin Gelişim Süreci
İnsan
kaynakları yönetimi terimi son on yılda kabul görmüş bir terimdir. Başlangıç
noktası personel yönetimi’dir.
Personel
yönetimi anlayışından insan kaynakları yönetimine geçişteki unsurlar;
- Yetişmiş insan gücünün artması
- Davranış ilimlerinde gözlenen
gelişme
- Ülkelerin ekonomik, sosyal ve
kültürel yönden gelişmeleri
- Sendikacılığın gelişmesi
- Çalışma koşullarını düzenleyen
yasaların yürürlüğe girmesi
- İş görenlerin eğitim ve kültür
düzeylerinin yükselmesi
- Refah seviyesinin artması
- istek ve beklentilerin
değişmesi
- İletişim ve bilişim
teknolojilerinin gelişimi
İşletme
büyüdükçe insan kaynakları işlevleri artacak, karmaşıklaşacak ve diğer bölüm
yöneticilerinin zamanlarını alınca kendi başına bir ölüm olarak kurulması uygun
görülmektedir.
İnsan Kaynakları Yönetimini Etkileyen Çevre Unsurları
İç Çevre Unsurları
İşletme
yapısından kaynaklanan ve kontrol edilebilir faktörlerdir.
- Bireysel nitelikler: işgören
ihtiyaçları, beklentileri, motivasyonu, eğitimi, algılama yeteneği
- İş nitelikleri: İş güvencesi,
iş yükü, çalışma ortamı
- Bireyler arası ilişkiler :
Biçimsel ve biçimsel olmayan gruplar, önderlik, liderlik
- Örgütsel özellikler: Üst
yönetimin insan kaynaklarına verdiği önem. Örgüt büyüklüğü, iş kolu,
gelişme hızı, iklimi
Dış Çevre Unsurları
Çevreden
kaynaklanan ve kontrolü edilmeyen faktörlerdir.
- Dış kaynaklar: İşgücü arz
kaynakları (üniversite, sendika)
- Rakipler: Aynı pazarı paylaşan
diğer işletmeler
- Yasalar: iş kanunu, sendikalar
kanunu, toplu iş sözleşmeleri, grev ve lokavt kanunu vb.
- Ekonomik Değişiklikler
İnsan Kaynakları Bölümünün Örgüt İçindeki Yeri
İnsan
kaynaklarından sorumlu olacak bölümün rolünü gerçekleştirebilmesi için diğer
bölümlerle eşit düzeyde ve üst yönetime yakın konumda olması gerekir. Sürekli
iletişim kurması ve işbirliği yapması için bu eşitlik gereklidir. İşletme
politika ve planlarının saptanmasında diğer bölümlerle eşit yetki ve
sorumluluğa sahip olmalıdır.
Alt
birimlerin oluşturulmasında organ işlev yaratmaz, işlev organ yaratır’
ilkesinden hareket etmek gerekir. Bir birim, o birimin yapacağı işlev yeterince
varsa o zaman meydana getirilmelidir. Alt birimleri oluşturalım nasılsa lazım
olur düşüncesi gereksiz, maliyetli ve yanlış bir düşünce olur.
İnsan Kaynakları Yöneticisinin ve Bölümünün Üstlenmesi
Gereken Görevler
- İşletme amaçlarına uygun insan
kaynakları politikalarının saptanması
- Belirlenen politikalara uygun
program ve çalışmalar düzenlemek ve yürütmek
- Yenilikleri izlemek ve
gerektiğinde uygulamak
- Bu program ve çalışmaları
denetlemek, değerlendirmek
- İnsan kaynakları ile ilgili
rutin işleri yürüterek diğer yöneticilerin işlerini hafifletmek
Çağdaş
Anlamda İnsan Kaynakları Yöneticisinin Nitelikleri
- İşletmecilik eğitimi almış
olmak
- İnsan kaynakları dışında
üretim, finans, pazarlama, satış gibi diğer işlevleri biliyor olmak
- Çalışma yasaları hakkında bilgi
sahibi olmak
- Yabancı dil bilmek
İnsan Kaynakları Yöneticilerinin Yetki Kullanımı
Yetki: Bir
görevin yapılması, gerçekleştirilmesini bir başkasından isteme hakkıdır.
Üç çeşittir.
Komuta
Yetkisi: Yukarıdan
aşağıya doğru uygulanan, kullanana yaptırım hakkı veren, uygulayıcı yetki
çeşididir. Astları yönlendirmeyi, gerektiğinde ödüllendirmeyi ve cezalandırmayı
içerir. İnsan kaynakları yöneticisi kendi bölümünü yönetirken komuta yetkisini
kullanmaktadır.
Kurmay
Yetki: Uzmanlık
yetkisi, diğer yönetim işlevlerine yönetimle ilgili destek ve danışmanlık
hizmeti sağlar. Bu yetki yaptırım hakkı vermez. Uzmanlık alanlarıyla ilgili
komuta diğer yöneticilere görüş tavsiye ve önerilerde bulunur.
İşlevsel
Yetki: Belli bir
konuda uzman olan yöneticiye, uzman olduğu konu ile ilgili olmak üzere, aynı
komuta yetkisi gibi yaptırım hakkı verir. Ancak bu yeki belli görevler ile
sınırlandırılmıştır. İnsan kaynakları yöneticisi diğer bölümlerde insan
kaynakları işlevlerinin uygulanabilmesi için işlevsel yetki kullanır. İK
yönetimin önemli bir kısmı teknik ve rutin niteliktir. İş gücü planlaması, iş
analizleri işgücü değerlemesi gibi görevleri insan kaynakları yöneticisi
işlevsel yetki kullanarak yürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder