“Yavru deve annesine sormuş:
Yavrum! Demiş anne, ‘ Çöl sıcağında susuzluğa dayanalım
diye’
Yavru deve peki anne demiş ‘ Bizim toynaklarımız niye bu
kadar geniş?’
Yavrum demiş! Anne: ‘Çölde ayaklarımız kuma batmasın diye’
Yavru deve tekrar sormuş: Anne bizim boyumuz niye bu kadar
uzun?
Anne cevap vermiş: “Yavrum çölde uzaktan gelen tehlikeleri
görebilelim diye.”
Yavru deve peki anne, o zaman bizim hayvanat bahçesinde ne
işimiz var.”
VE BAFRA
Bafra Türkiye’nin en verimli ovalarından biri ve tarım
merkezi,
Tarımsal sanayiye dayalı potansiyelleri var,
Kızılırmak Deltası ve kuş cenneti gibi dünyanın en önemli
alanlarından birine sahip, müzesi, konakları, tarihi eserleri var,
Kaymakamı, Belediye başkanı, Sivil toplum kuruluşları var,
Bakanı, milletvekilleri, siyasi partileri, belediye ve il genel meclis üyeleri var,
İlçeler hatta iller arasında en güçlü basın kuruluşlarına
sahipliği var,
Türkiye çapında iş adamları var,
Genç bir nüfusu var,
Yetenekli insanları var,
Bilim adamları, akademisyenleri, bürokratları var,
Kızılırmak Nehri var,
Gölleri, barajları, baraj gölleri var
Din adamları, kanaat önderleri var,
Geçmişten gelen imece usulü erdemleri var
Ama Bafra;
İşsizliğin en yoğun yaşandığı yer,
Organize Sanayi Bölgesinin olduğu ama yatırımcını çok az
olduğu yer,
Üniversitesi olmayan bir yer,
Sürekli göç veren bir yer,
Futbolun sevildiği ama standartlara uygun modern bir stadın
olmadığı yer,
Şırnak, Bartın, Iğdır, Ardahan, Bayburt gibi küçük kazalar
İl olup üniversiteye kavuşurken Bafra olarak ilçe kaldığımız yer,
2010 yılına göre 2011 yılında nüfusu artacağı yerde azalmış
bir yer,
Haklı olarak övündüğümüz Türkiye çapında ki iş adamlarımızın
Bafra’dan hem kaçtıkları, hem de yatırım yapmadıkları yer,
Türkiye hızla ilerlerken, gelişir ve büyürken ilçemiz
kaplumbağa hızıyla mesafe alan yer,
Tekel, kereste fabrikası özelleştirilirken, tütün biterken
alternatif ekonomik kazanımlar elde edilemedi, ilçe ekonomisinin küçüldüğü hatta
bittiği bir yer.
Etrafımıza bir bakalım eğri büğrü yollar, yol ortalarında
binalar, çarpık kentleşme, kaldırım ve yol işgalleri görüyoruz. Dışarıdan
ilçemize gelen Bafra’da 3 ay yaşasın. Samsun garajında onu tek başına
bırakalım. Kaldığı evi bulamayacak kadar karma karışık bir imarlaşmanın olduğu
yer,
İşsiz ya da emekli sayısı fazlalığı nedeniyle Kahvehane,
birahane gibi işyerlerinin en fazla olduğu yer,
Kolektif bilincin çok az olduğu sermayelerin bir araya gelip
çok ortaklı güçlü işletmelerin kurulmadığı bir yer,
Emekli şehri haline gelmenin dışında suç şehri olmaya doğru
bir gidişatın da olduğu yer,
Aşevinin olduğu, kömür yardımlarının en fazla yapıldığı,
yeşil kartlı insanımızın en çok olduğu, yardım için belediyenin ve sosyal
yardımlaşma vakfının en fazla uğrandığı yer,
Son zamanlarda Yeni Hastane, Kapalı Spor Salonu, Turizm
Fakültesi, Gençlik Merkezi gibi önemli yatırımların yapıldığı, Kızılırmak sedde
projesi için dev bir ihalenin yapıldığı, projesinin çizildiği ama yeterince
takdir edilmediği, yapanların eleştiri yağmuruna tutulduğu bir yer,
Bafra Sempozyumu gibi bilimin elinin ilçemize değdiği ve bir
milat olması gerekirken, başka tartışmalara kurban edildiği bir yer,
Alkışın, moral vermenin, takdir etmenin az, eleştirinin çok
olduğu bir yer,
İki etaplı TOKİ Konutlarının TOKİ’nin burada ne işi var,
kimse oralardan ev almaz deyip, ikinci etabının unutturulduğu yer,
Kuş Cenneti, İkiztepe Ören Yeri ve Bafra müzesinin
kıymetinin yeterince bilinmediği yer,
Yavru devenin annesine ifade ettiği gibi : “Neden olmamız
gerektiği yerde değiliz?” Demek ki bir yerlerde çokça hata var. Demek ki Bafra
olarak top yekûn çokça hatalar yaptık. Bunu sorgulamaya da başka bir yazımızda
yer veririz.
Dua, selam ve saygılarımla…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder