27 Ağustos 2013 Salı

EMPERYALİZMİN FİGURANLARI: ILIMLI İSLAM VE ILIMLI TÜRKÇÜLÜK


Emperyalizm planlarını uzun dönemlere yayarak yapar. Kendisine hizmet edecek yapılanmaları tesis eder. İktidarlar, kadrolar, medya, sivil toplum kuruluşları oluşturur. Bunun gereği olarak gerçek İslam ile hiç ilişkisi olmayan Ilımlı İslami (Moderate İslam) savunan siyasi guruplar veya Türk dünyasının birleşmesini savunan Neo-Pantürkist olarak adlandırılan yaklaşımları destekleyen içi boşaltılmış Türkçüler organize eder. Bunlar Batı Emperyalizminin Türkiyede’ki figüranlarıdır ve Batı emperyalizmine hizmet etmektedirler.


Ilımlı İslam, İslam ülkelerinde İslami hareketlerle ilişkili istikrarsızlık ve bunun getireceği siyasi sonuçların, Amerikan ve Batı karşıtlığı hareketlerine, güvenlik zafiyetlerine ve olası menfaat kayıplarına sebep olmasının önüne geçmek için ABD düşünce kuruluşlarında geliştirilen modernist, protestan İslam yorumudur.
Ilımlı İslam ile sorgulamayan, biat eden, sadaka ekonomisine rıza gösteren, ictihata kapalı, millet şuuru zaafa uğramış, refleksleri tüketilmiş, körü körüne destek veren ve hurafeler ile donatılmış milyonlar oluşturulmaktadır. O on milyonlar ise birkaç siyasi ya da sözde dini önderin emirlerine göre halis niyet ile safihana olarak yön çizmekte, oy, karar ve destekler vermektedir. Emperyalizmin ılımlı Islama ülkemizde biçtiği rol İslam’ın onlara göre ehlileştirilmesidir. Çünkü onların istediği ve ılımlı İslam adını verdikleri anlayış ve yapılanma emperyalist amaçlarına hizmet edecektir.  Ayrıca bu zeminin bir parçası olarak Misyonerlik faaliyetleri yapmak suç olmaktan çıkarılmış, misyonerliğe müdahale etmek suç haline getirilmiş ve Türkiye’de 50.000 den fazla kilise evler faaliyete geçmiştir. Bütün bu çalışmaların nihai gayesi, üç din arasında fark olmadığını milletimize empoze etmek, Hıristiyanlık sempatisi oluşturmak ve geniş vadede ise bu milleti Hıristiyanlaştırmaktır.
Batı, bizde ve İslam coğrafyasında emellerini gerçekleştirmek üzere, hem içimizde hem de İslam coğrafyasında onların emirlerini yerine getirmekle görevli değişik kılıklardaki kadroları oluşturmuş ve seferber etmiştir.  Bunların her biri savunduklarını iddia ettikleri amaçların tümüyle ters doğrultudaki emellere hizmet etmekteler. Küreselleşme söylemleri arkasında, yeryüzünün yoksullarına karşı ilan edilmiş bir soygun, sömürü ve saldırı vardır. Küresel efendiler İslamı hazmedememektedir. Bunun için İslamı bırakmış, “Ilımlı İslamı” icat etmişlerdir. Bu arada, ülkemizin içinde bulunduğu bölgede, 22 kadar ülkenin coğrafyasını değiştireceklerini açıkça ilan etmiş bulunuyorlar. Coğrafya değiştirmenin nelere mal olacağını yanı başımızdaki Yugoslavya’da, Irak’ta gördük, görmekteyiz. Bu coğrafyanın değiştirilme süreci tamamlanana kadar Türkiye model ülke olarak gösterilecek ve bu değişim tamamlandığında ise sıra Türkiye’ye gelecektir.
Ilımlı İslam düşüncesinde düzene karışılmaz, sömürüye karşı çıkılmaz, cihanı şümul olunmaz.  Ilımlı İslam projesi halen şuanda yürüyor. Türkiye'de  ve İslam dünyasının farklı yerlerinde de yürüyor. Gerek siyasi mekanizmalar, gerek sivil bir takım zeminler, kuruluşlar, kurumlar vasıtasıyla yürütülüyor. Bu proje ile İslam batı karşıtlığı bizzat Müslümanlar eliyle azaltılmaya çalışılıyor. Siyaset, itikad, ekonomi tarih anlamında batılı değerleri İslam dünyasının kalbine taşıma görevi, artık bugün namazlı niyazlı Müslümanlar tarafından yürütülmektedir.  
İçi boşaltılmış, aksiyoner yapısı bitirilmiş, itibar kaybına uğratılmış, teşkilatlanması ve dinamizmi pasifize edilmiş, fikri kaynaklarından uzaklaştırılmış, temel dinamikleri Türk milliyetçiliği ve İslam olmasına rağmen İslami unutan ve İslam’dan uzak duran,  politize edilmiş, siyasi ve yönetim kadroları bunlara uygun olarak tanzim edilmiş bir ılımlı Türkçülük oluşturulmaktadır. Batı emperyalizminin Çin, Rusya, Orta Asya ve İslam coğrafyasına karşı bu ılımlı Türkçülere ihtiyacı vardır. Ilımlı Türkçülük ile aynı zamanda Ilımlı İslama karşı gelinmeyecek ve palazlanması, yükselmesi, kök salması temin edilecektir. Oluşturulan bu ılımlı Türkçüler de batının emperyalist amaçlarına hizmet edecektir. Bu da milliyetçi, Türkçü görünenler tarafından yürütülmektedir.
Bu ılımlı Türkçüler Türkün İslam ülküsünün, nizamı âlem ülküsünün, ilah-i kelimatullah davasının içini boşaltmışlardır. Gençlik ve üniversite kaynaklarını kurutmuşlardır. Türk coğrafyası ile ilişki ve bağlarını koparmışlardır. Türk Dünyası Kurultayı, Erciyes zafer kurultayı gibi önemli zeminlerini ve bağlarını iptal etmişlerdir. Türkiye’nin, Türk dünyasının ve İslam âleminin problemlerine karşı çözümler üretmemektedirler. Halkımızın karşısına çıkmamakta ve cazibe merkezi olmamaktadırlar. Üniversitelerden mezun olup devlet kadrolarına gelenler tiplerine, giyimlerine, fikir yapılarına baktığımız zaman aynı tornadan çıkmış insanlardan oluşmaktadır. Okullar ve üniversiteler boşaltılmış ve ılımlı islama teslim edilmiştir.
Sonuç olarak çare Ülkücü harekettir. Merhum cennet mekân Başbuğ Alparslan Türkeş’in ortaya koyduğu, siyasallaştırdığı ve devlet idaresine talip ettiği Ülkücü hareket iki temel dinamiği olan İslam ve milliyetçiliği, ruhu ve bedenine yeniden inşa etmelidir. Unutmamalıdır ki dünyada milletler mücadelesi vardır. Unutmamalıdır ki Cemil Meriç ustanın dediği gibi bu mücadele haç ile hilalin, hak ile batılın, inananlarla inanmayanların mücadelesidir. Bu mücadele Amerikan merkezli projelerle oluşturulan Ilımlı İslam ve Ilımlı Türkçülük ile yapılamaz. Yeni bir medeniyeti kurmak batılı değerlerle olmaz.  
Hem ılımlı İslam hem de ılımlı Türkçülük Türk siyasi hayatında ve mecliste iktidar ve muhalefet olarak yer almaktadır. Gidişat tersine çevrilmezse bu iki yapı gelişecek konjonktüre göre partner olmalarına ve devlet idaresinde ortaklık kurmalarına şaşırmamak gerekecektir.

Merhum Cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından kurulan ülkücü hareket dünyanın bağımsız tek mili ve manevi hareketidir. Bu nedenle başka merkezlerde pişirilen tuzak projelere kapılmamalı, bunları kıracak ve yok edecek çalışmaları yapmalıdır. Bizler düşmanlarımızdan daha akıllı olmalıyız. Yoksa Türkiye’ye, Türk Dünyasına ve İslam âlemine yazık olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder